Herkes hayat hikâyesinin, romanının kahramanı olmak ister. Baş karakteri oynamak çok mutlu eder. Halbuki hepimiz, kendi hikâyemizin kahramanı, başrol oyuncusuyuz. Farkında bile değiliz.

Her şeyimizle bizi özel yaratan Rabbimiz, hikâyelerimizin de baş kahramanı yapmış. Şöyle bir düşünecek olursak, her birimizi tek, özel ve güzel yaratmış.

Milyarlarca insan var, hepsi birbirinden farklı. Seslerimiz, DNA'larımız, simalarımız,  göz retinalarımız, parmak izlerimiz gibi görünen birçok farklılıklarımız var.

Birde huylarımız, karakterlerimiz, sevdiklerimiz, çeşit çeşit zevk ve duygularımız, işte bunlar bizi hem özel, hem de güzel yapıyor.

Bizi böylesine özel yaratmasındaki hikmetlerden en önemlisi hukukumuzun muhafazası olsa gerek. Birimizin yaptığı bir suç ve hata başkasının üzerine kalmaması için.

Bir başka yönü de bizi muhatap alması, diğer mahlukattan üstün kılması olabilir. İnsanın her bir azasını mükemmel yaratan, ona kıymet ve ehemmiyet veren Rabbimiz, elbete ki onu başı boş bırakmayacak, birtakım emir ve yasakları olacak.

İşte bu emir ve yasaklar, elbette ki gönderilen peygamber tarafından bizlere bildirecek ve böylece, imtihanımız başlayacak. Kısaca bu dünyaya gelişimizin bir nedeni var ve olmalı. İmtihan edilmek ve bunun neticesinde de nereyi kazandıysak, oraya gönderilmek için.

Bizleri bu kadar değerli kılan şey, işte bu imtihana tabi tutulmamız olsa gerek. Ne dersiniz hayatımızın yeniden bir muhasebesini yapalım mı?

Bu günümüz, dünümüzden güzel, yarınlarımız bugünümüzden daha güzel olması duasıyla.