Her nefis ölümü tadacaktır Elbet Kimi erken, kimi geç Ne zaman, nerede, nasıl Bilinmez Asıl mesele ise İmanla gidebilmek

Zalim zulümüne devam Kalmadı söylenecek kelam Askerler dursun selam Sonumuz hayır olsun vesselam

Sözler kifayetsiz kalır bazen İmdada yetişir bir bakış Sayfalar dolusu yazdığın yetmez Gönülden bir merhaba Yeter anlatmana

Kuşku bülbülünü  Sustur artık Net ol! Masumların yanında dur Bitsin bu zulüm Hesabını nasıl vereceksin? Mahşerde kaçamazsın Gazze'yi bom...

Masumlar için bitiyor zaman Ey bütün zamanları tutan  Bu zamanda zaman çok yaman Ağlıyor mazlum durmadan Bitsin artık bu katliam Yetmedi mi?...

Dünya son çıkışta Zalimi durdurmak için Yol başında Kimin yanında olacaksa Karar senin Tarih bizi izliyor

Karagün hala bitmedi Günü güne ekledi Bebekler can verdi Doymadı zalim zulmüne Ne zaman bitecek zulüm Soldu toprağa girdi gülüm Gülen yok ağ...

Zalime hizmet eden Kalemler kırılsın Mürekkepleri kurusun Herkesin bir yolu var amma Sen doğru yolda mısın?

Zalim zulmünü artırdı Hayasızca  Hastane vurulmazdı Savaş hukukunda İnsanlık vicdanını Ne zaman kullanacak? Dünya top yekûn Savaşın eşiğinde...

Zalimler birleşmiş  Saldırıyor mazluma Kadın ve çocuklar Düşüyor kara toprağa Ağıtlar yükseliyor  Sızlatıyor yürekleri Zalimler zulme  Devam...

Zalimlerin zulmü ayyüka çıktı Koca bir halk vatanında hapsedildi Dünya beşten büyüktür amma Bir türlü zalimler hazmedemedi

Dünya doymadın kana, gözyaşına Yetmedi mi artık geldik sona Akıllı sanıyorduk kendimizi Hata etmişiz çok belli Hayvanlar bizden geçimli

Ayva sarı Nar kırmızı Karpuz hem yeşil Hem kırmızı Bu yıl da bitirdik yazı Tarlada dolaştır kazı Unutma saygıyı hatırı Dünya sevgiyle güzel

Sosyal medyanın aldatması Televizyonun pırıltısı Kör ediyor ruhumuzu Çık dışarı dinle mahlukatı Ne de güzel dinlendiriyor Tüm duygularımızı

Gökyüzü saf ve berrak Bulutlar pamuk pamuk Rüzgarın ninnisi Uyutuyor bitkileri Uyusun da büyüsün Bol bol meyve versin

Kurulmuş meşher  Açılmış sofra Eşrefi mahlukat en başta Helal dairesi yeter sana Sınırları hiç zorlama

Söyleme sakın yalan Pembesi dahi olsa Dil çabuk alışır Bedeli ağır olur sonra Döner zamanla  Siyah yalana Kalp kararır kalır Telafisi olmaz ...

Limon sıkacağında  Sıkıldı beynimiz Aptallaştık  yavaş yavaş Sonunda elimizde pörsümüş  Bir et parçası kaldı Zavallı beynimiz 

Biz mi zamana yabancı Yoksa zaman mı bize  Bir uyuduk bir uyandık Başka bir alemin içinde

Zor deyip vazgeçme sakın Her zor aşılınca kolay olur Biraz daha gayret Biraz daha sabret Sonunda olsun selamet

Başaramadıysan  Hiçbirşey Tekrar dene Bir daha dene Nefes alıdıkça Sakın vazgeçme

Hatalarına arama kılıf Kendini çek hesaba Yeni hatalara yol açma Kapatamazsın sonra 

Kelimeler tutsak Kalemin mürekkebinde Gözbebeğimin içinde Ruhumun bilmecesinde Yüreğimin göbeğinde Dilimin ucunda Ah birde konuşabilsem ...

Her karış toprağında  Binlerce şehit var Canlarıyla alındı bu vatan Melek kanatlarıyla sarsın Toprağa düşen şehitlerimi Rahat olsun döşeğin ...

Beden hapsinden kurtulacak Son nefesle beraber Göklere yükselecek Cennette sevdiklerinle beraber Ölüm Azrail’in elinde orak Biçiyor tüm başa...

Umut otursun göz bebeğine Kaygı ve keder son bulsun Toprağı ıslatmasın Ne kan ne gözyaşı Bitsin tüm üzüntüler İnsanlık çok çekti Biraz gülsü...

Sevgiyi akıttım ruhuma Kızgın çöllerde kalmışcasına Doymak bilmedi istedi daha Sevgi fidanlarını gönlümde Yeşerttim büyüttüm ellerimle Kıyam...

Hayat gelgitlerle dolu Kafada birçok soru Rabbim kötülüklerden koru Her zaman bul doğru yolu

Yalnızlığımı sakladım Denizin köpüğüne Yaprakların hışırtısına Karıncanın tıkırtısına Sakladım da kayboldum Kendimi bulamadım daha

Hasretler kavuşma anlarında son bulur Ayrılıklar bir ömür sürse de Buluşmak, saklanır bir anda Kalpler ayrılmaz aslında Hep hatırlar, kavuşu...

Adım adım yürünür yollar Uzakta olan selam yollar Sevenler birbirini kollar Uzak kalmasın sarılsın kollar Hayat o zaman bir başka güzel ...

Dalganın köpüğüne saklandım Dalgalarla sahile vurdum Çakıl taşlarıyla oynaştım Seslerini ruhuma sakladım Sürprizlerle hayat güzel

Uzaklar olsun yakın İyiye güzele ol yakın Üzüntüyü ateşte yakın Hayat ile ölüm birbirine  Sandığımızdan da yakın

Bir uğraş bul Düşünme derin Her iş olacağına varır Üzülme sakın

Çiçekler açsın Vakitsiz solmasın Meyveler olgunlaşsın Hamı yeme sakın

Taş uzaktan gelirse Etme tasa Yakından gelmediyse Onun mutluluğunu yaşa

Vefasızdan Bekleme vefa Kendine etme Ceza

Etme beni muhtaç Kuluna kul eyleme Senin aciz kulunum Divanından tard eyleme

Durdu zaman Hapsoldu mekan İçinde insan Farkında mısın?

Güneş gülerken yüzümüze Sen de gönlünce gül eğlen Bu da gelir bu da geçer de Hayata aç yeni bir pencere

Ruhum bedenime sığmıyor Sıkılıyor, bunalıyor Bağırıyor Dar geliyor bu elbise Ruhumun nefese ihtiyacı var İncinmiş ağlıyor bir köşede Bir şef...

Her gün yeniden Kurulur sofra Nasibinde ne varsa Sunulur Hiç ummadığın şekilde Bazen de elinde ki Lokma düşer yere Karıncalar nasiblenir  On...

Kaçırdıysan treni Sabret Gelecek var Seni bu istasyonda yalnız Bırakmayacak Rabbin var

Etme Ne gam ne keder Kaderde olan Hükmünü icra eder

Renklerle güzelleşir hayat Siyah beyaz olsa idi dünya Gülün kırmızısı olmasaydı Dünya silikleşirdi, renksizleşirdi İyi ki renkler var, renkl...

Düz yolda her kişi yürür Zor yolda er kişi yürür Üzülme her zorluk Kolaylıkların habercisidir

Emeksiz yemek Gayretsiz eser olmaz Çalışmak gerek Hayatın tadı tuzu için

Bahar dalları süsler Gelinlik giydirir ağaçlara Herbiri ayrı güzel Baharda mutluluk var

Akrabanın olması güzeldir Hele bir de iyilerse Acılarımızda yan yana İyi gününümüzde birlikte

Kapılar sağlam olmalı Korumalı kötülerden bizleri İçeride varsa bir kötü Ne yapsın zavallı kapı

Blogger tarafından desteklenmektedir.