Son zamanlarda trend bir deyim var, evrene pozitif enerji yollamak gibi. "Komşunun tavuğu, komşuya kaz görünür." atasözünü burada zikretmeden edemeyeceğim. Kendi zengin kültürümüzün farkına varmayıp, yabancı kültürleri taklide çalışmak, bir kat daha cehaletimizi gösterse gerek.

Güzel düşünmek, şimdi ki deyişle pozitif düşünce bizim kültürümüzün mayası zaten. Su-i zan etmeyiniz, güzel düşününüz, diye hep uyarılmıyor muyuz?

Ya da şöyle diyelim, iyiliği ve güzelliği hedefine koyan zaten kötü düşünebilir mi?

Hatta Üstadın şöyle bir sözü var: "Güzel gören, güzel düşünür, güzel düşünen, güzel rüya görür, güzel rüya gören hayattan lezzet alır." diye.

Hepimiz bu reçeteyi uygularsak, ne kadar mutlu olacağımızı tahmin edebilirsiniz. Hepimizin zaman zaman bu şekilde davranıp, mutlu olduğumuzu tahmin edebiliyorum. Her zaman bu davranışı yaparsak mutlu olmamız daha da kolaylaşır.

Okuyup geçmek, bize bir fayda sağlamaz. Doktora giden bir hasta, muayeneden sonra aldığı ilaçları kullanmaz ise bir fayda sağlayabilir mi? Biz de faydalanmak istiyorsak, hayatımıza okuduğumuz güzellikleri uygulamalıyız.

Yoksa huzursuzluk girdabında her gün biraz daha bunalarak hayatımızı cehenneme çeviririz. Bir defalık değil, her zaman yapmalıyız ki meleke haline gelsin, böylece mutlu olmayı öğrenmiş oluruz.

Güzel gören, güzel düşünen ve güzel rüya görenlerden olmak ümidiyle.