Her kötülüğün başı nedir, diye sorulsa, birçok çeşitli cevaplar alacağımız aşikâr. Zamana göre, yaşanmışlıklarımıza göre, hassasiyetlerimize...

Her Kötülük

Her kötülüğün başı nedir, diye sorulsa, birçok çeşitli cevaplar alacağımız aşikâr. Zamana göre, yaşanmışlıklarımıza göre, hassasiyetlerimize göre farklılıklar gösterecektir.

Kimine göre yalan, kimine göre içki, faiz, aldatma gibi şeyler söylenecektir. Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Hepsinin paydası kötülük ve dolayısı ile haramdır. Her kötülük, bilmeliyiz ki bumerang gibi döner dolaşır er ya da geç bizi de vurur.

Düşündüğümüz zaman, ne çok canımızı yakmıştır bu kötülükler. Her biri hakkında kitaplar dolusu yaşanmışlıklar yazılabilir.

Bugün biraz yalan hakkında konuşalım isterim. Yalan söylemek, baştan hoşumuza gidebilir, hazırda olan sorunu çözmüş gibi gösterse de arkasından o yalanı kapatmak için daha birçok yalan söylemek zorunda kalırız. Öyle boyutlara uzanır ki o yalanlar sarmalı içinde kendimizi kaybederiz. Algılarımız bozulur, yalanımız açığa çıkmasın diye gereksiz enerji kaybı yaşarız. Sonunda yalanımız ortaya çıkar ve en mühimi insanların bize olan saygısını, sevgisini ve güvenini kaybederiz.

Bu durum uzun süre devam ederse, döner bizi vurur. Kendimize güvenimiz, saygımız ve sevgimizi de kaybederiz. En güzeli ve doğrusu yalana hiç bulaşmamak, bulaştı isek de çabuk doğruyu söyleyerek telafi etmek gerekli. Yoksa daha çok debeleniriz bu bataklıkta. 

Daha güzel yalansız yarınlar da buluşmak duası ile.  





BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.