Medeniyet nedir acaba, diye hiç düşündünüz mü?. Şairlerin üstadının dediği gibi "Tek dişi kalmış canavar" mı, acaba? Çok da güzel...

Medeniyet Dediğin


Medeniyet nedir acaba, diye hiç düşündünüz mü?. Şairlerin üstadının dediği gibi "Tek dişi kalmış canavar" mı, acaba? Çok da güzel söylemiş. Gerçekten de yaşadığımız yüzyıla bakarsak, süt dişlerini dökmüş, yerine yeni dişleriyle, yepyeni, capcanlı bir medeniyet canavarı var, karşımızda. Her gün biraz daha güçlenerek büyüyor, sanki her gün bizi yutmaya biraz daha yaklaşıyor.

Yenilenmiş dişleriyle bizi daha fazla yaralayıp, daha fazla canımızı yakıyor, acı veriyor. Ama olsun adı "medeniyet" ya, diyenler var mı, bilemeyeceğim.

Dünya ve ahiret saadeti için yaratılmış ve hedef olarak böyle bir manifestoyu benimsemiş insan için böyle olmasa gerek.

Ne kendine, ne de başkasına zarar vermeden, mutlu olmak ve mutlu etmek, ne de güzel geliyor insanın kulağına. Her ne kadar uygulama böyle olmasa da.

Yükselmek, dünyevi makamlar için en sevdiği arkadaşının sırtına basarak yükselmeyi çağın gereği gibi görüp, yaptığı hatayı küçük görmek ve göstermek aslında nefsimizin aldatması ve oyunundan ibarettir.

Geçici olan şu dünya için, ahiretimizi satmayalım. Cam parçaları ve şişeleri hükmünde olan dünya zevkleri için, elmas değerinde olan ahiret meyvelerini kaybetmeyelim.

Bilelim ki her yol kabre ve ölüme çıkıyor! Kaçış yok! Gözümüzü kapatmak ancak bizi gaflete düşürür. İstesek de, istemesek de gelecek olana hazır olmak, en akıllısı değil mi?

Aklımızı başımıza alalım! Fani dünyanın geçici haram zevkleri için, ebedi hayatımızı kaybedecek işler yapmayalım. Nefsimizin oyunlarına, tuzaklarına düşmeyelim.

Daha güzel, daha mutlu ve sonlar ümidiyle





BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.