"İki günü denk olan zarardadır" Peygamberimizin sözü ne kadar değerli ve yol gösteren bir manifestodur. Her insan bu sözün ışığında yol bulsa ve yönünü tayin etse hayatına ne değerler,kıymetler katabilir.

İnsan dünyaya geldiğinde ne kadar aciz ve zayıf, ne kadar öğrenmeye muhtaç olduğunu hepimiz biliyoruz. Yaşadıklarımızı elbette hatırlayamayız, fakat kendi çocuklarımızdan nispetle aynı şeyleri kendimizin de yaşadığını biliriz.

Demem o ki insan aciz ve zayıf bir varlık ve bir çok ihtiyaçları var. İlk başlarda annesinin karşıladığı ihtiyaçlarını büyüdükçe yavaş yavaş kendisi öğrenerek yerine getirir. Her gün hayatına yeni bir şeyler katarak hayatına lazım olan bilgileri öğrenir, depolar.

Büyümesi için maddi gereksinmeleri yanında manevi, uhrevi ihtiyaçları da vardır. Bu ihtiyaçları tam karşılanırsa mutlu bir çocuk ve mutlu bir insan olmaya namzettir.

İşte bu mutlu insanlar da her gün bu ihtiyaçları için çalışır çabalar hayatlarına yeni öğretiler, bilgiler, deneyimlerle zenginleştirir. Her günü bir önceki günden daha fazlasıyla kapatarak kâra geçer. Eğer ki her gün aynı kazanımlarla yetiniyorsak, bu güzel söze uymuyoruzdur. Bunun neticesinde zarara gireceğimizi Resullallah söylüyor. Bu güzel uyarıya uyarak, zarara düşmekten kurtularak, mutlu, imanlı, bilgili bireyler olarak hayatımızı sürdürmüş oluruz.

Her günün sonunda kendimizi bir muhasebeden geçirip ondan sonra istirahate çekilmemiz gerekir ki kârda mıyız, zararda mıyız, bilelim. Yol yakınken, zarardan dönüp daha dikkatli davranma şansımız olur.

Yoksa hayatın rutin çarkları içinde farkına bile varmadan her günü zararla kapatabiliriz ve bunun farkına bile varamayız. Hayatın geçici zevk ve lezzetleri her an bizi tuzağa düşürüp bu gibi kıymetli şeyleri düşünmeden bizleri alıkoyar. Uyanık olalım ve hiç bir zaman imtihanda olduğumuzu unutmayalım ki bu tuzaklara düşmeyelim.

İki günümüzün denk olmadığı daha güzel, mutlu, huzurlu. iman dolu yarınlarda buluşmak ümidi ile.