Ruhsuz beden nasıl işe yaramaz ve toprağa mahkumsa, bedensiz ruh da hayâl ve rüyaya mahkûm olur, daha ötesine geçemez. Bu dünya şartlarında....

İnsan ve Hayal

Ruhsuz beden nasıl işe yaramaz ve toprağa mahkumsa, bedensiz ruh da hayâl ve rüyaya mahkûm olur, daha ötesine geçemez. Bu dünya şartlarında. birlikte olurlarsa elleri bir şeylere yetişebilir. Ancak beraber olurlarsa varlık gösterirler. Birbirlerini elbette etkilerler, sağlık gibi, itidal gibi, güzel ahlak gibi.

İnsan, hafıza sarayından aldığı imgeleri kullanarak hayal denizinde gezinir ve çeşitli senaryolarla hayatını renklendirir, neşelendirir ve genişletir.

Hayâlin gücüne, ne ses ne da ışık hızı yetişir. Hepsinden hızlıdır fakat elde edemez ele geçirilemez, zapt edilemez, maddi bir varlık gösteremez.

Hayâlin ne kıymeti var o zaman, diye bir soru aklımıza gelebilir. Hayâllerimiz yarınlarımızın tohumlarını taşır. Dünlerde kurulan hayâllerin mahsulatını bugün yiyoruz, faydalanıyoruz. Hayâller bize bir kapı açar ve bizler o kapılardan girerek faydalı şeylere ulaşabiliriz. Tabii ki burada niyet önemli. İnsanlığa faydalı şeyler mi, zararlı şeyler mi olacağına karar vermek.

İş hayâl olunca, ele avuca sığmayan çocuk gibi, çok çabuk yön değiştirebiliyor.

Hayallerimize sahip çıkmalıyız ki yönünü şaşırmasın.

Çok sıkıntılı bir durumda olduğumuzu farz edelim, hayâl gemisi gitmek istediğin yerlere götürerek ruhunun nefes almasına, rahatlamasına vasıta olur. Hayâl gemisine ruhumuzu bindirebiliriz fakat bedenimizi kıpırdatamayız o sadece ruhun istifadesinden payını alır.

İnsan çok bilinmezli denklem gibi ve her zaman iki kere iki dört etmeyebilir. Bazen bizi yanıltabilir.
Her zaman uyanık olmak ve ayağımızı yere sağlam basmalıyız ki kaymayalım.

Bizlere verilen her duygu ve meziyetlerimizin hem hayır hem de şer yüzü var, seçim bizde, bu da imtihan sırrından olsa gerek. Seçim hakkımız elimizden alınsa idi imtihan olmazdı. Her zaman iyi ve doğru seçimler yaparak bu imtihanımızı bitirmek nasip olur inşallah.

Akıl baliğ olduktan sonra böyle bir yük yüklenmiş sırtımıza ve imtihanın bitiş zamanı belli değil. Onun için her zaman hazırlıklı olmak ve gafil avlanmamak için dikkatli olmalıyız. Bir çok duygularla bezenmiş ve halifeyi zemin olma vasfı verilmiş insan, en yüksek dereceye çıkabildiği gibi en alt dereceye de düşebilir. Allah nefsimizin şerlerinden korusun. Hayâlden başladık nefse dayandık , daha bir çok yönümüz var. 

Dünyamızı ve ahiretimizi kazanacak amelleri çok olan kullardan eylesin hepimizi. Allah yardımcımız olsun. Daha sağlıklı, huzurlu, mutlu yarınlarda buluşmak duası ile.





BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.