Şeyh Edebali'nin, " İnsanı yaşat ki devlet yaşasın."  diye meşhur ve mühim bir sözü var. Gerçekten de altını çizmek gerek bu s...

İnsan ve Aile

Şeyh Edebali'nin, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." diye meşhur ve mühim bir sözü var. Gerçekten de altını çizmek gerek bu sözün. İnsan varsa, her şey var, Cennet var, Cehennem var, dünya var, ahiret var. Yani insan gerçekten değerli bir varlık. Allah'ın ahsen-i takvim (en güzel kıvam) olarak yarattığı insan. İşte, bu insan yaşayacak ki devlette yaşasın. İnsanı değerli kılan şey, sadece insan olması değil, taşıdığı güzel meziyetler sayesin de değer kazanır.

Diyeceksiniz ki bir sürü zalimliği, hırsızlığı, uğursuzluğu da insan yapıyor. İşte tam burada da yine güzel bir söz aklımıza geliyor "Cennet ucuz değil, Cehennem dahi lüzumsuz değil". Bu sözlerin ışığında yolumuzu aydınlatıp, hataları en aza indirip devam etmemiz gerekiyor.

Baştaki sözümüze dönecek olursak; insanı en güzel donanımlı bir şekilde yaşatmalıyız ki ondan beklenen faydalar görülsün, görevleri de yerine getirebilsin. Yoksa söylenen her söz afakî kalır, hayalden öte gidemez.

İlk terbiye ve eğitim ailede başladığını hepimiz biliyoruz fakat her nedense göz ardı ediyoruz. O çocukları yetiştirecek anne babalar bu göreve hazır mı? Kendilerini yeterince yetiştirmişler mi? Sadece nefsî arzuların tatmin yeri değildir aile olmak, emek ister, fedakârlık ister, eğitim ister, gayret ister, daha pek çok şey ister. Ailede atılan sağlam temeller, inşallah meyvesini geçte olsa verecektir.

İnsan bazen fırtınalara yakalanır, bazen ateşler de kavrulur, bazen yol işaretlerini göremez fakat iyi bir anne babanın yetiştirdiği nesil, bu badireleri atlatarak sahil-i selamete ulaşır ve kurtuluşa erer. Hem dünyasını, hem de ukbasını kazanır.

Böyle iyi yetişmiş kişilerin sayısı artıkça da toplum hayatımız düzene girer. Kimsenin malına, canına, namusuna kem gözle bakmaz, iyi bir şekilde yoluna devam eder.

Tabi ki aileden sonra iyi bir eğitim alarak, kendini ilimle, irfanla zenginleştirir. Burada da öğretmenlerimize büyük sorumluluklar düşüyor. Âdeta nesilleri yoğurup, ona şekil veriyorlar. Sadece geçimini sağlamak için değil idealist, gayretli gönülden seven kişiler yapması lâzım ki verimli olsun

İnsana yapılan yatırımlar boşa gitmez. Başarılı insanların oluşturduğu toplumlar daha mutlu olurlar. Elbette mutluluğun tek şartı başarı olmadığını biliyoruz.

İnsan sadece maddeden ibaret olmadığı için, manevi yönden de iyi bir şekilde yetiştirmeliyiz. Geleceğimizi emanet edeceğimiz nesillere, gerekli ihtimam gösterilirse, sağlıklı  bireyler, onlardan da sağlıklı aileler ve nihayetinde sağlıklı toplumlar oluşur. Sağlıklı toplumlardan oluşan devletler de uzun ömürlü olacağı da âşikârdır.

Hepimize düşen görevler var, bunların bilincinde olarak yaşarsak, daha huzurlu ve mutlu olacağımızı anlayıp, vazifeden kaçmamamız gerekir.

Allah hepimizin yâr ve yardımcısı olsun.






BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.