Bu başlığı görünce bu da neyin nesi, diyenler elbette olmuştur. Belki de daha önceden de duyanlar vardır elbette. Biz burada açılımını verel...

Dört S formülü

Bu başlığı görünce bu da neyin nesi, diyenler elbette olmuştur. Belki de daha önceden de duyanlar vardır elbette. Biz burada açılımını verelim. "Sevgi", "Saygı", "Sabır", "Sadakat" işte dört S'ler bunlar.

Bir aile saadeti için vazgeçemeyeceğimiz dört ana husustan, hiç biri diğerinden üstün değil ve hepsi birden olursa istenilen netice yani mutluluk elde edilebilir. Birisi önemsiz görülür ve atlanırsa bir yerden saadet halkası kopar ve mutlu olamayız. Onun için bu hususlara yakından göz atalım.

Sevgi demiştik, sevgi olmadan hiç bir adım atılamaz. Zoraki beraberlik olur, bunun sonu da er veya geç hüsranla biter. Önceki zamanlarda görücü usulü evlenmelerde kız görmeye gelince içim ısındı olabilir denmesi bir yerde sevgi tohumunun atılmasına karşılık gelebilir. Şimdilerde bu usul rafa kaldırıldı. Gençler ya arkadaş ortamında ya da sosyal medya aracılığıyla tanışıyorlar. Bu konular uzun bunların yanlış ve doğrularını başka zamana bırakarak, devam edelim. Sevgi olmazsa diğer S ler yapmacık olur ve fayda vermez. Bu S leri bir binanın direkleri olarak sayarsak, aile binasının yükselmesi ve sağlam olması için ne kadar önemli olduklarını görebiliriz.

Saygı da olmazsa, olmazlarımızdan. Seviyeli ve mutlu birlikteliğimiz için karşımızda ki insana değer vermemiz gerekir, bunun ifadesi de bir şekilde saygı ile vücut bulur. Bu maddeyi de atlayamayız, yok sayamayız ve mutluluğun formülünde vazgeçilmez bir durumdur. Sevginin, saygı ile bütünleşmesi mutlu yuvaları elde edebilmek yolunda hayli ilerlemiş sayılırız. Fakat yeterli değil.

Sabır ile koruklar üzüm  olur, diye bir laf vardır. Farklı aile terbiyesi ve farklı yörelerin âdetleriyle yetişmiş iki yetişkin insan bir yastığa baş koyma niyetiyle yola çıkarlar ve çeşitli zorluklarla karşılaşması normal ve muhtemeldir. Her zorluğu birlikte sabırla göğüslemek, bireyleri birbirine daha da yakınlaştırır. Sarf edilen her emek, mutluluk olarak geri dönecektir.

Sadakat, eşlerin karşılıklı birbirinden emin olması, yukarıda saydığımız hususlar kadar kıymetli ve bir o kadar da değerlidir. Eşler birbirine dayanır, güç alır, güç verir. Eşler kendine güvendiğinden daha fazla karşısındakine güvenmesi lazım. Ne evde kalan eş kocasından, ne de işe giden eş karısından şüphelenmeyecek ki birliktelikleri ölünceye hata Cennette de devam etsin.

Her durumda; hastalıkta sağlıkta, iyi günde kötü günde her zaman ve durumda eşler birbirini sevecek, sayacak, sabır ve sadakat gösterecek ki güzel, mutlu bir aile yuvası olsun. Bu sayılan değerlerin günümüzde biraz daha altları oyuluyor, erozyona uğruyor. Dikkatli olmalı değerlerimize sahip çıkmalı ve çocuklarımızı da erdemli bir şekilde yetiştirmeliyiz ki sonra üzülmeyelim.

Mutlu ailelerin çoğaldığı yarınlar da buluşmak ümidi ve duası ile.








BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.