Kızgın birine Sakin ol deme sakın Ateşe odun atıyorsun Daha da harlanıyor İyice yakıyorsun

İlk özde bozulduk Sonra zihinde Daha sonra  Taşıyamadı yükü Çöktü beden Kaldık altında

Özgür yaşıyoruz derken Olmuşuz nefse köle Görülmeyen prangalar Takılmış ayak ve ellere Gid gidebilirsen istediğine

Kendi anımızı mı yaşıyoruz Yoksa başkalarının mı Yalancı hayatlar Yabancı anlar Kendimiz nasıl olacağız Nasıl doğru yolu bulacağız

Gücünü yapmaya harca Yıkmaya değil Sende ki güç sonsuz değil Yıkmak kolay Yapmak zor bunu iyi bil

Bilgin yoksa susmayı bil Hakikatin önünü tıkama Yol ver bilgili olana Doğru söz söylesin  Hakikatler çıksın ortaya

Hayatın kıyısında tutunmaya çalışırken Bazen elin kayar yaralanır Bazen dikenler batar kanar Bazen bir söz kalbini kırar Bazen ağrılı başını...

Damdan düşen yanıma gelsin Demiş Nasrettin hocamız Zamanımızda artık kimseyi İstemiyor insanoğlu Yalnızlığı nimet biliyor Oysa acılar paylaş...

Kader motifinin gölgesi Düşmüş üzerimize  Her gölgenin bir sisi Her parıltının altında  Derin bir karanlık vardır Kader hükmünü icra eder He...

Düşme vefasıza Yıpranırsın Üzülürsün Yıllar sonra da Elinde kalan Bir avuç Hayal kırıklığı

Ruhumuz yorgun Bedenimiz solgun Gönülümüz bungun Yüreğimiz durgun Yoksa hayat bu mu

Zalime olsun bütün beddualar Masum için yansın tüm yürekler Zalim zulmüyle övünürken Başına üşüşsün ebabiller Masumun yüzü gülsün Şükürler a...

Rüyalarımız kaydı elimizden Yabancı hayatlar yaşıyor ruhumuz Solgun yüzlerle bakıyoruz hayata Kafalar karışmış, yürekler kırgın Dünya hanını...

Zalimin karşısında dağlar gibi dururduk Mazlumun yanında hep olurduk Ne ara hissizleştik, duygusuzlaştık Ne ara insanlığımızı unuttuk Silkin...

Yıkılmaz sandığımız kaleler Bir bir nasıl da yıkıldı Solmaz sandığız bahçeler Ne de çabuk sarardı soldu Yalan dünyaya sarıldıkça Sırtını dön...

Bazen çöker dünya başımıza Zemin ayaklarımızın altından çekilir Tutunduğumuz dallar kırılıverir Böyle olunca Allah var gam yok deriz  Yüreği...

Hep bir yerde eksik Hep bir yerde hata Yarım yamalak işler Bunlarla imtihan eder Bizde insanız sonuçda

Yalan dolanla olmaz işimiz Haramda yoktur gözümüz Doğruluk ister özümüz Helal yeter oldu sözümüz

İçim dışım bir Lafı kıvırmam herkes bilir Yönüm doğruluk Allah bir İstiğfar çekerim yıkar kir Çekelim hep beraber zikir Zihnimiz dolsun temi...

Çakıl taşlarıyla oynaşır su Şırıltısı dinlendirir ruhu Arkasından çeker Ya Hu İşte hayat bu

Sarı yaprakların Ayrılık vaktidir Sonbahar Kızılın sarının harmanı Yere düşen her yaprak Sonbahar habercisi Dallar soyunuyor Yeniden bahar g...

Gözyaşı ortak lisandır Bazen pişmanlık, hüzün Bazen sevinçtir, kavuşmadır Renksizdir, saftır, beraktır Irk tanımaz, sınır bilmez Yürekten ge...

Ne bulduğumuzla övündük Ne kaybettiğimize yerindik İbrahim Hakkı gibi "Mevla görelim neyler Neylerse güzel eyler" Dedik sabrettik

Pembe gözlüklerle  Baktık dünyaya Ne de güzel geliyordu Kırıldı gözlükler Tepe takla oldu hayat Her yerde ayrı feryat Ayrı vaveyla Ne de zor...

Hiç birşey Vakti gelmeden çıkmaz  Zaman podyumuna Sabırsızlıkla başlar İnsan neden, niçin, niye Herşey vaktini bekler oysa ki

Döktük heybemizi ortaya Bulamadık sarılacak ameli Karıştırdıkça sarpa sardı Heybe boş amel boş İflasın eşiğindeymişiz  Haberimiz yok Sarıldı...

Aciz kaldık Hastalandık Yorulduk Hırpalandık Yalan dünyada Melek kanatlarıyla Sarıp sarmalasa Çare olur mu acaba

Öyle bir derde düştük Ah ki Lokman bihaber Hızır gelse de şefkatiyle Sarsa sarmalasa bizi Dertlerimize sürse melhem 

Güzel gör Güzel düşün Güzel hayal et Sonrasına sabret

İlk ve sonlar arasında Sıkışmış insan Burada yolcusun  Ev sahibi değilsin  Bütün yüklerini bırak Rahatla devam et Sırtlanırsan yükleri Altın...

Fırtınalar koparken ruhumda Sakin olmamı bekleme Yüreğim feryat ederken Susmamı bekleme Hayat gemisi su alırken Sessiz olmamı bekleme Her ne...

Her işi  Mecburen Mecburiyetten  Yaptıkca Yarım Her hayat  Sönük kalır

Her gün cuma Her mevsim bahar Olur mu sandın Bütün günleri yaşayacak Her mevsimi tadacaksın

Pastanın en iyi yeri Hep sana mı düşecek Verilene razı olmazsan Bu hayat nasıl geçecek

Sabır, sabır Ya sabır Her zamandan Daha fazla sabır Yoksa her işler Yarım kalır Sabır, sabır Ya sabır

Zaman genişken Yatağımı, yastığımı Sessizliği, karanlığı  İsterdim Zaman çökerken Hepsinden vazgeçtim

Sağa baktım hasta Sola baktım hasta Önümde var hasta Ardımda zor hasta Sobelendim ben burda

Hava bedava Gülmek bedava Ağlamak bedava Selamlaşmak bedava Niye bu kadar  Zor gelir insana

Hayat  Kadife eldiven içinde Demir yumruktur Bazen yavaş Bazen hızlı vurur Nakavt edinceye kadar Vurur da vurur

Her iş rutinde Giderken ne de Güzelmiş hayat Rutin güzel olmasa Döner miydi kainat?

Kıyamet koptu da Haberimiz mi yok Herkes düşmüş Kendi derdine Mazlum ağlıyor Kendi kendine

Vermediyse Mabud Ne yapsın mahluk Çabalasın dursun Fatma, Mahmud

Ruhumuzun  Öz suyunda Büyütelim sevgimizi Nefrete yer kalmasın Mutluluk tohumları Kaplasın dünyamızı

Mıhlanmışlar toprağa Asırlarca sabreder Adım atmaz  Yangın uğrasa bile Kaçamaz Çıra gibi yanar Sessiz çığlıklar atar Sesini duyuramaz Canım ...

Demir atmışız düne Zaman rüzgarına karşı Gelemiyoruz bugüne Yırtıyor ilerlemek için Gelebilse bugüne Kurtul prangalarından Yaşanacak çok dah...

Ne çok sevdik Gereksiz işleri Gereksiz dünleri Gereksiz yarınları Gereksiz hayalleri Yaşayacağımız bir nefeslik Canımız var oysa ki

Ne eskiye Ne yeniye Eskimeyen yeniye  Ulaşıp yaşamak Ne güzel

Kalem ezelden yazmaktır işi Kadimi unutmadan yaz Yoksa sen unutulursun Yazdıkların unutulur Bunu bil o zaman

Blogger tarafından desteklenmektedir.