Sarı yaprakların Ayrılık vaktidir Sonbahar Kızılın sarının harmanı Yere düşen her yaprak Sonbahar habercisi Dallar soyunuyor Yeniden bahar g...

Gözyaşı ortak lisandır Bazen pişmanlık, hüzün Bazen sevinçtir, kavuşmadır Renksizdir, saftır, beraktır Irk tanımaz, sınır bilmez Yürekten ge...

Ne bulduğumuzla övündük Ne kaybettiğimize yerindik İbrahim Hakkı gibi "Mevla görelim neyler Neylerse güzel eyler" Dedik sabrettik

Pembe gözlüklerle  Baktık dünyaya Ne de güzel geliyordu Kırıldı gözlükler Tepe takla oldu hayat Her yerde ayrı feryat Ayrı vaveyla Ne de zor...

Hiç birşey Vakti gelmeden çıkmaz  Zaman podyumuna Sabırsızlıkla başlar İnsan neden, niçin, niye Herşey vaktini bekler oysa ki

Döktük heybemizi ortaya Bulamadık sarılacak ameli Karıştırdıkça sarpa sardı Heybe boş amel boş İflasın eşiğindeymişiz  Haberimiz yok Sarıldı...

Aciz kaldık Hastalandık Yorulduk Hırpalandık Yalan dünyada Melek kanatlarıyla Sarıp sarmalasa Çare olur mu acaba

Öyle bir derde düştük Ah ki Lokman bihaber Hızır gelse de şefkatiyle Sarsa sarmalasa bizi Dertlerimize sürse melhem 

Güzel gör Güzel düşün Güzel hayal et Sonrasına sabret

İlk ve sonlar arasında Sıkışmış insan Burada yolcusun  Ev sahibi değilsin  Bütün yüklerini bırak Rahatla devam et Sırtlanırsan yükleri Altın...

Fırtınalar koparken ruhumda Sakin olmamı bekleme Yüreğim feryat ederken Susmamı bekleme Hayat gemisi su alırken Sessiz olmamı bekleme Her ne...

Blogger tarafından desteklenmektedir.