Doğruya aşık ol Yalana değil Doğrunun peşinde koş Hataya değil Doğruyu yüklen ağır olsa da Yanlıştan kaç tüy olsa da

Haramdan uzak dur Helale yakın Şüpheli şeyden sakın Hayatında olsun düsturun

Ellerimle tuttum toprağı Mis kokulu toprağım Her ihtiyacımızı karşılar Seninle sürer hayatımız Rabbim harcımızı karmış senden Yine sana döne...

Öz ağlamadan Göz ağlamazmış Özün göz yaşları Ruha akar damla damla Gözün ise ele akarmış çokca Rabbim darda, zorda Bırakma bizi Müşküllerimi...

Nasılsın diye sorma İyiyim dese yalan Kötüyüm dese isyan Acınacak halde insan

Ne yol kaldı Ne de yolcu Ne han kaldı  Ne de hancı Toplandı meşher Döküldü hesaplar Bundan sonrası Allaha kaldı

Yalnızım Yalnızsın Yalnızlar O nu bulduysan Yalnızlığın biter Ebede kadar

Ruhum gidaba düşmüşken Deniz sakin, sema sakin İçimde fırtınlar koparken İnadına dünya sakin Zaman durmuşçasına Bir kuş kanadını çırpsa  Zem...

Dallarında meyveler Sarkıyor yere kadar İncitmeden topla Küser vermez sonra Uğraşırsın verinceye kadar

Bahar dalına Takılı kaldı umutlarım Açmadı çiçeklerim Başka bahara kaldı  Tutunduğum yeni ümitlerim

Çekiç, örs, üzengi Bitmeyen senfoni Çalarlar farklı melodi Son nefese dek sürecek mi

Tan yeri ağarırken Kızıl bir yorgan sermiş Mavi deniz üzerine Biraz sonra atacak  Mavi atlas serecek  Akşam gün batımına kadar Her yeni günd...

Yangının ortasında Kalmış koca bir selvi Alev yalamamış dallarını Sanki İbrahim vari

Bir an olsun düşmesin taş Akmasın gözden yaş Ağrımasın hiç bir baş Cennet insin yere bir an

Geldik dünyaya Gidiyoruz ukbaya Selam olsun dostlara Belki buluşuruz orada

Günahsız kul var mı? Peygamberler ve sabilerden başka İş, tövbe ile varmak  Rabbin kapısına  Sözünde dur, samimi ol yeter sana

Bir girdabın içinden Çıkmak namümkün Çarpa çarpa dibe çekerken Canım yana yana dibe yakın Kurtuluşun tek çaresi Yeni gün yeni ümitler Tekrar...

Rüzgar kırsaydı dalımızı Daha az yanardı canımız Taş uzaktan gelseydi eğer Daha az akardı kanımız

Ölüm gelirse Ağlarız arkasından Yürürüz yine Hiç durmadan Zaman durmaz ki Nasıl dursun insan

Göçmen kuşlar gibi atıldık hayata Duramadık konduğumuz dalda Kanat çırptık durduk nefes aldıkça

Elinden akıp gidiyor Zaman ve insan Devredip duruyor Sabah ve akşam Sonunda yaşlanıyor Zaman ve insan

Her yediğim darbeden sonra Kendime kızarım bir daha Dostumu seçemediğimden Kalbim derinden kanar bir daha

Takmıyorum Hiçbir şeyi Takılırım diye Söz hakkım Olmadıkça Susuyorum yine

Ne suyumuz su Ne havamız hava Ne toprağımız toprak Hepsini kullandık Hoyratça

Kimlikler Birer etiket Toprağa girince Düşecek elbet

Kadere karşı Çekmekten kırıldı kürek Hırpalandı kalmadı Dayanamadı yürek

Yüzüne bakıp  Okuma niyet Niyeti güzel Niyeti halis Niyeti sevmek

Çer çöp doldu Edebiyat sanat Her önüne gelen Çıkardı kitap

Herkesin bir hikayesi var Anılarla yük almış gemiler Sığınacak rıhtım arar Kimi bulur Kimi döner durur

Kadere karşı çekme kürek Üzülürsün Kırık el ile çıkma ringe Yenilirsin  

Hayatın içinde saklanmış Ölüm Kimi erken bulur  Kimi geç Seçmek bizim elimizde değil  

Kalbim nasır tutmuş Acıyla kavrulmaktan İslam aleminin hali Nedir bu Ya Rabbi? Yaptığımız hataların  Günahların karşılığını Burada mı alıyor...

Her gün yeni bir vurgun Yiyoruz usanmadan Tekrar hayata sarılıyoruz Yeniden yeni baştan Bir sarmalın içindeyiz Çıkabilecek miyiz? Dünya dürü...

Sözler ağızdan çıkmadan Bilinirdi söyleyeceğin Şimdilerde anlaşılmak için  Yetmez oldu sözlerin

Anların toplamından Oluşur zaman Zamanını iyi kullan Pişmanlıktan faydalan Son nefeste fayda etmez tövben  

 Yirmisinde elli Atmış beşinde doksan Sırtımda taşıyorum Sanki bir insan Dayanır mı bel diz Gayret et bırak Sırtından insin insan

Her yeni gün doğarken Kızarıp duruyorsun Doğum sancısı mı çekiyorsun Yoksa bizler gibi Ey güneş

Ne ana kaldı  Ne de baba Göçtüler öbür diyara Bize de sıra gelecek birgün Hazırlık gerek hergün

Dil yarası geçmez Yıllar geçse bile Kılıçtan fazla can yakar Bir özürle affeder insan

Geçmiş ve geleceği bırak Anda nasılsın ona bak Her an yeni süprizlere gebe Hazırlan onlara göre

Hakkını yeseler bile Sen sakın hak yeme Kul hakkı  çok zordur Ödemeden kapanmaz hesaplar

Kırıldım üzüldüm Gömdüm içime Böyle bir yol buldum Hayatla baş etmeye

Kalksın perdeler Görünsün güzellikler Hikmetle baksın Gören gözler

İmtihandır bu hayat  Yükünü bırak et rahat İsyanla etme berbat İtirazı bıraktım ettim rahat

Gül bahçem viran oldu Sarardı soldu Bülbüller göçe durdu Terketti bu yurdu Baykuşlara gün doğdu Ağlamak zamanı oldu Yeni güller ekelim Bahçe...

Nasipse bir tas su alırsın Şu akan koca ırmaktan Nasip değilse Su gider, tas düşer Baka kalırsın ardından

Ruhum yasta Elemler başta İnsanlar savaşta Acılar yarışta Ya Rab  Ben nerdeyim?

Savurup savurup Eleklerden geçirdin Yerden yere vurup Perişan ettin Ah be dünya  Sen bize ne ettin?

Ateşe düştü yüreğim Ya Rab ben neredeyim Dünyada mı? Yoksa cehenemde miyim?

Bağım bahçem talan oldu Hep kötüler burdan vurdu Güllerim bir bir soldu Bülbüller küstü durdu Nesiller kaydı elimizden Dualar düşmez dilimiz...

Blogger tarafından desteklenmektedir.